Siz değerli misafirlerimizi belirlenen noktadan alarak turumuza başlıyoruz. Bugün sizlerle Konya’da bulunan Selçuklu eserlerini gezeceğiz.
Öncelikle ilk ziyaret noktamız Mevlana Müzesi olacak. Müze içerisinde ilk olarak Hz. Pir’i ziyaret ediyoruz. Müze alanında sandukalar ve el yazma eserlerin bulunduğu alanı da gezdikten sonra gül bahçesinde Kubbe-i Hadra’ya doğru fotoğraflarımızı alıyor ve manevi havayı teneffüs etmenin heyecanı ile bir sonraki noktamıza geçiyoruz.
Mevlana Müzesinin hemen yanında bulunan II. Sultan Selim’in Konya Valiliği sırasında 1558 yılında yapımına başlanan Selim Sultan Camii’ni görüyoruz. Daha sonra Geleneksel Türk İslam sanatına uygun şekilde inşa edilen 13. yüzyıl Konya’sını usta sanatçıların hazırladıkları eserleri içerisinde bulunduran Konya Nüma’yı ziyaret ediyoruz. Konya Panoraması olarak’ta nitelendirilen bu mekanda adeta tarihe yolculuk yapacağız.
Mevlâna Celâleddin Rûmî’nin hayatında en önemli değişim Şems-i Tebrizî türbesi ve camisine gidiyoruz. Tebriz’de dünyaya gelen Şems-i Tebrizi'nin asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şems-i Tebrizi’nin manevi arayışı Hz. Mevlana ile karşılaşması ile son bulmuştur. Dünyaya, kılık ve kıyafete önem vermeyen Şems, Mevlana ile üç- üçbuçuk yıl süren beraberliği neticesinde onun hayatında yeni ufukların açılmasını sağlamış, O’nu kâmil bir Hak aşığı yapmıştır.
Şimdi de iki denizin buluştuğu yer anlamına gelen HZ. Mevlana ve Hz. Şems’in ilk karşılaştığı noktaya gidiyor ve rehberimizin anlatımı ile burayı görüyoruz. Buradan ayrılıp Muhiddin Ibn-i Arabi’den tahsil ve terbiye gören Şeyh Sadrettin Konevi Hz. Cami ve türbesine gidiyor ve ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz.
Öğle yemeği için restoranımıza geçiyor ve yöresel lezzetlerin tadına bakıyoruz. Yemekten sonra yönümüzü Meram’a çeviriyoruz.
Mevlana dergâhının en önemli kısımlarından olan Matbah-ı Şerif oluşturmaktadır. Yani mutfak. Matbah-ı Şerifin en mühim şahsiyetlerinden biri ise Ateşbaz-ı Veli dir. Ateşbaz Hz. Nin Meramda bulunan türbesini ziyaret ettikten sonra Tavus Baba türbesini ziyaret ediyoruz. Tavus Baba’nın asıl adı Mehmet (Şeyh Tavus Mehmet-el Hindi), memleketi Hindistan’dır. Anadolu Selçuklu sultanlarından Rükneddin Süleyman ve Alâeddin Keykubat dönemlerinde yaşamıştır. O dönemin meşayihindendir.
Otuz yaşında iken Maveraünnehir’den kalkıp Karaman Yolu ile Konya’ya -içerisinde Hazret-i Mevlana’nın da bulunduğu- Bahaeddin Veled’in kafilesine dahil olarak yollara düşen Cemel Ali Dede’yi de ziyaret edip turumuzu sonlandırıyoruz.
Akşam yemeği için restoranımıza geçiyoruz. Yöresel lezzetlerden oluşan yemkelerin tadına baktıktan sonra Sema Gösterisi’ne gidiyoruz.
Sema’dan sonra misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakıyoruz.